Yasam
Moderator

Kahve, çay ve enerji içecekleriyle günlük hayatın bir parçası haline gelen kafein, fazla tüketildiğinde kalp çarpıntısından uyku bozukluklarına kadar birçok sağlık sorununa yol açabiliyor.

Kahve ve enerji içeceklerinde yaygın olarak bulunan kafein, odaklanmayı artırıp kısa süreli enerji sağlasa da aşırı tüketim, vücudu olumsuz etkiliyor. Uzmanlar; kalp çarpıntısı, yorgunluk, yüksek tansiyon, sindirim sorunları, baş ağrısı ve anksiyetenin aşırı kafein tüketiminin en yaygın belirtileri arasında yer aldığını belirtiyor.

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), sağlıklı yetişkinler için günlük kafein tüketiminin 400 miligramı aşmaması gerektiğini vurguluyor. Ancak birçok kişi, farkında olmadan bu sınırın üzerine çıkıyor.

Kafein, kalp aktivitesini hızlandırarak çarpıntı ve ritim bozukluklarına yol açabiliyor.Geçici enerji artışı sağlasa da uyku düzenini bozarak sürekli halsizlik hissine neden olabiliyor. Kan damarlarını daraltarak tansiyonu yükseltiyor, kalp ve damar sağlığına ek yük bindiriyor.Asit üretimini artırarak mide ekşimesi, şişkinlik ve reflüye zemin hazırlıyor.

Düşük dozlarda ağrıyı hafifletebilirken aşırı tüketimde migreni tetikleyebiliyor.Sinir sistemini aşırı uyararak huzursuzluk, titreme ve kaygı artışına neden olabiliyor.Kan basıncı ve dolaşımdaki ani değişiklikler baş dönmesine yol açabiliyor.Aniden bırakıldığında baş ağrısı, halsizlik, konsantrasyon zorluğu ve ruh hali değişimleri görülebiliyor.

Uzmanlar, kafein tüketimini azaltmak isteyenlere şu önerilerde bulunuyor:Alımı kademeli olarak azaltın, birden bırakmayın.Kahve yerine bitki çayları veya yeşil çay tercih edin.

Bol su için; bu, hem yorgunluğu azaltır hem de kafein isteğini düşürür.Dengeli beslenin; protein ve tam tahıllar, enerjiyi doğal yollarla destekler.

Kafeini bilinçli tüketmek, yalnızca uyku kalitesini ve enerjiyi artırmakla kalmıyor; uzun vadede kalp ve sindirim sağlığını da koruyor.