Yasam
Moderator

Bursa'da alem ustası 65 yaşındaki Rıza Akbalış, Osmanlı'dan bu yana camilerin simgesi haline gelen hilal şeklindeki alemleri üretiyor.

120 yıllık ata mesleğini devam ettiren Akbalış, 10 yaşında çırak olarak geçtiği tezgahın başında 55 yıldır cami kubbelerini süsleyen hilal şeklindeki alemleri, kardeşi Sedat Akbalış (60) ile birlikte imal ediyor. Dedesiyle başlayan ve babasıyla devam eden mesleği devralan Akbalış, aile geleneğini yaşatıyor. Türkiye'de bu zanaatı sürdüren 5 alem ustasından biri olan, Marmara Bölgesi'nin ise tek ustası olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 'devlet sanatçısı' ünvanına layık görülen Akbalış, aynı zamanda kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerin temsilcileri arasında yer alıyor.

Bursa'da Ulu Cami, Orhan Camisi, Muradiye ve Yeşil camileri gibi birçok tarihi yapının kubbesindeki alemlerde ailesinin imzası bulunan Rıza Akbalış, ürettiği ürünleri Balkanlar, Almanya, Yunanistan ve ABD'ye de gönderiyor. Bakır, tunç, pirinç gibi madenlerden yapılan ve 18 farklı işlemden geçen alemin üretimi boyutuna göre 1 buçuk-2 gün sürüyor. Tek toplu, iki toplu, üç toplu ve dört toplu olarak üretilen alemlerin en küçüğü, 4 bin liradan başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.

Geleneksel sanatların pek çoğu gibi babadan oğula, nesilden nesile aktarılan ve sabır gerektiren bu zanaatı yapmak isteyenlerin önünde meşakkatli bir süreç olduğunu söyleyen Akbalış, mesleğe yeni başlayanların 1 yıl boyunca gözlem yapmasının ardından 6-7 yıllık çıraklık dönemini tamamlamasını şart koşuyor. Bu zorlu süreçten dolayı alem ustalarının sayılarının azaldığını belirten Akbalış, "Türkiye'de bildiğim kadarıyla 4 kişi yapıyor ama artık yavaş yavaş kayboluyor. Marmara'da bir tek benim. Çıraklar kaçıyor, çünkü çok zor, ağır bir meslek. Tabii çocuklarımız, çıraklarımız, evlatlarımız mesleğe pek meyil vermiyor. Ben de tabii üzülüyorum. Zamanla bu mesleğimiz de yavaş yavaş kaybolacak büyük ihtimalle" diye konuştu.

Rıza Akbalış, "Alem, caminin sembolüdür. Cami yapıldığı zaman ilk önce alemlere bakıyorlar. Osmanlı'dan kalan bir görseldir. Bu görsellik aşağı yukarı 400-500 seneden beri devam ediyor. Netice itibarıyla şöyle diyeyim; kiliselerin simgesi hac oluyorsa, İslam ülkesinin sembolü de işte bu alemlerdir, hilaldir" diye konuştu.

Akbalış, "Uzun yola çıktığım zaman, yaptığımız alemleri görünce çok gurur ve onur duyuyorum. Çünkü o alemler, 300-400 sene kalacak, ben bu dünyadan göç ettikten sonra. O alem hala orada ayakta kalacak ve unutulmayacak" dedi.